Bugün bir rüya gördüm tulum giymiş patronum mesaide
Şaşırdım kaldım adam fabrikanın sahibi
Aman dedim beyim sen dikkat et bir saniye
Sakat bu cihaz geçen kolunu kaptı İsmail'in
Benimki kol da seninki odun mu dedi
Ne diyeceğimi bilemedim , sonra patron üsteledi
Emeği bölüşmeden karı bölüşmek olur mu hiç
Benim de sizin kadar ter dökmem gerek değil mi he ?
Sonra birden uyandım çok şükür ki rüyaymış
Kapının önüne koyarlardı duysalar bu rüyamı
Nankörlük etme derler karnını doyuran adamın sabrını zorlama da işine bak sen enayi
Girdi bi kere beynime tehlikeli bu fikirler
Açım ellerim nasır ve üç ay sonra bilinmez
Minimum altı gün ve saati dört liradan gece gündüz çalışıp ta kolay kolay gülünmez
Oturdum hesap ettim nasılsa bugün pazar
Nasılsa bugün nüfus cüzdanımda adım yazar
Oturdum hesap ettim bombok oldu beynim iyice
Eşitlikmiş , adaletmiş kusura bakma hepsi masal
Benden kazandığının beşte birini veriyo patronum bana
ve kanun namına ; yani yasal
Her gün pirzola yenmez de bari ayda bir yesek
Çok mu şey istiyoz sence lan boş bu kazan
Babam sormuş 1977 yılında ''Neden çalışanlar açta çalıştıranlar tok ? ''
Çok konuşma demişler Taksim Meydanı'nda
Sen çalış sus ve şükret mümkünse kork
Ben de sustum ve şükrettim baya da korktum
Ne olduysa birden kafamda kıyamet koptu
Bir hayalet dolaşıyordu yatak odamda belki de
Sor diye fısıldadı bana ve ben de sordum
x2
Neden hep biz öldük ! Hep biz öldük !
Kefenimiz de oldu bazen mavi önlük
Günde on iki saat çalıştıysak on iki dakika güldük
On iki saat çalıştıysak on iki dakika güldük
NEDEN ?
Direktör : Imray Duygu Çakın